27 Haz 2012

BU SESSİZLİĞİN SEBEBİ




Evet koca bir ay geçti, ama ben hiç yazamadım. Aslında hergün buradayım ama sadece sizleri okudum. Elim yazmaya gitmedi, oysa hergün yazabileceğim birşeyler oluyor. Bu sabah yağmurla ve miss gibi toprak kokusu ile uyandım güne. İstanbul iki gündür beni bunaltmıştı nemi ile, şimdi ellerimi havaya açıp yalın ayak bastığım toprakta dönmek istiyorum, oh serinlik ne kadar güzel bir şey, insanın vücudunun yapış yapış olmadan nefes alabilmesi ne güzel. Allah herzaman dışarda çalışanlara yardım etsin, yazın güneş ve  sıcağa, kışın kar yağmur ve soğuğa direk onlar maruz kalıyor.
Bizim evimiz bahçe içerisinde olduğu için Allaha şükür biz hep biraz daha şanslıyız, ağaçlar bir nebzede olsa serinlik veriyor. Yaz gelince bizim balkon sefaları başlar, genellikle hafta sonları balkon  ve  bahçemizin misafirleri olur. Birlikte oturup yemekler yenilir, içilir sohbetin dibine vurulur. Haziran da bu sebeplerden böyle yazısız boş geçer gider...



Dün akşam oğlum ile karar verdik ana oğul ele ele verip benim küçük odayı toparlayıp ikimize bir oda yapacağız. Ben birşeyler yaparken o da yanımda kendi istediği gibi ya oyun oynayacak ya bana hediyeler yapacak. Bakalım neler olacak.  

Bu fotoğraflar da yazıya renk katması açısından  bahçemizden güzelliklerden iki görüntü  ile hayatımdaki güzellik tontişim ile elele vermemizin ispatı bir kare. ( yerim o tontiş elleri)




2 yorum:

Banuca dedi ki...

Allah o elleri ayırmasın :)
Hadi bakalım, ana-oğul odanızı yerleştirin, ama bize de gösterin olur mu, sonra gelsin bakalım ciciler :)

Harikalar Atölyesi dedi ki...

Banu abla çok teşekkür ediyorum ve AMİN diyorum. Odayı düzenlerken ben stoktakileri fotoğraflıyayım sizde bana fikirler verin.Ben gaza gelirsem daha çok iş yaparım..